top of page

Bir Maker Öğretmen Hikayesi


Ondört yıldır bilgisayar öğretmenliği yapıyorum. Her bilgisayar öğretmeninin yapması gerektiği gibi mesleğime başladığım ilk günden beri müfredattan bağımsız çalıştım. Sürekli okudum, öğrendim, uyguladım, öğrettim. Yaklaşık son 10 yıldır derslerimde programlamaya ağırlık verdim. Hala da bilgisayar derslerinde Java ve algoritma eğitimi veriyorum. Ancak hepimizin bildiği gibi, bilgisayar dersleri için verilen zaman hep kısıtlı oldu.

Artık projeye odaklı ne yapabilirim diye düşünürken Mehmet Özdemir hocamı aradım Maker Öğretmen eğitimine katılmak istediğimi söyledim. EğitimTech’in düzenlediği eğitime katıldım ve Maker Öğretmen oldum. Eğitime gitmeye karar verdiğimde bu kadar güzel bir ekibe dahil olacağımı ve bu eğitimin öğretmenliğimde bir dönüm noktası olacağını bilmiyordum. Henüz eğitimin iki günü tamamlanmıştı ki elimde telefonum, kendi yaptığım arabayı kumanda ediyordum. Proje tabanlı aldığım bu eğitimde gördüm ki hemen sınıfta uygulayabileceğim ve her bir proje üzerine ekstra fikirler katarak geliştirebileceğim örneklerdi. O an aklımdan geçen şey şuydu, eğer benim aklıma hemen ekstra fikirler geliyorsa öğrencilerim neler neler yapmazdı? Kim bilir ne fikirler çıkardı onlardan?

Henüz kendi eğitimim tamamlanmamıştı ki ben çekirdek ekibimi kurmuştum bile. Amacım çekirdek bir ekibi eğitmek ve onların da okuldaki diğer öğrencileri eğitmelerini sağlayarak bütün okula Maker ruhunu yaymaktı. Ne de olsa üreten nesillere ihtiyacımız vardı ve bunu doğru bir planlamayla çok hızlı bir şekilde gerçekleştirebilirdim. Bu yolda Orhan Çevik hocamın desteği de beni iyice cesaretlendirdi.

Bu heyecanla;

“Ben mucit yetiştireceğim” diye çıktım yola.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki her okulun kendine ait bir doğası vardır ve uygulanacak sistem okulun doğasına uygun olmalıdır. Ben sistemi şu şekilde yapılandırdım. 9.,10. Ve 11. sınıflardan oluşan 11 kişilik çekirdek bir ekip kurdum ve daha önce de belirttiğim gibi, zamanla onların da eğitmen olacaklarını ekibime aşılayarak tüm okulda maker ruhunu yayabilmek için ilk adımı attım.

Kendi okulumun yapısına uygun olarak, bir kısmı okuldaki diğer bölümlerden, bir kısmı sponsorlardan olmak üzere temel malzeme temini sağladım. Ve hemen eğitimlere başladık. Geriye kalan ihtiyaçları da öğrencilerle beraber belirledim ve 2 hafta içinde maker atölyemizi kurduk. Her öğrenciye temel parçalar içeren bir set verdim. Ayrıca da tüm maker öğrencilerin kullanımına açık olacak şekilde diğer malzeme ve araçları öğrencilerimle grupladık. Maker atölyesinin kuruluşunun her aşamasında öğrencilerin çalışma ortamının nasıl olmasını istedikleriyle ilgili fikirlerini aldım. Öğrencilerin atölyeyi sahiplenmelerinin ve hevesle çalışabilmelerinin işin en önemli kısmı olduğunu düşündüğümden herşeyi öğrencilerle beraber yapmaya özen gösterdim.

Projeler fikirlerden doğar dedim ve bir fikir defteri oluşturarak öğrencilerden yapılabileceğini hatta hayal ettikleri proje fikirlerini bu deftere not etmelerini istedim.

Hafta içi bir gün okul sonrası tüm öğrencilere uyacak ortak bir boş zamanı eğitim günü olarak belirledik. Öğrencilerle belirlediğimiz bu 1,5 saatlik zaman diliminde Arduino eğitimleri yapıyoruz ve o hafta boyunca neler yapacağımızı konuşuyoruz.

Eğitim günlerinin asıl amacı, farklı uygulamalar ile öğrencilerin ufkunu açarak neler yapabileceklerini göstermek ve ekip ruhunu oluşturmaktır. Maker fikir üretir, sonra da bu fikri projelendirir.

Ancak; öğrencilerin yaratıcı proje geliştirebilmeleri için, öğrencilerin kendi boş zamanlarında maker atölyesine gelerek, o hafta eğitimi verilen konulara yeni fikirler katarak geliştirmeleri, bireysel araştırma yapmaları, farklı uygulamalar denemeleri gerekir. Fikirlerin projelere dönüşmesi bu zamanlarda gerçekleşir. Bu sebeple maker atölyesinin kapısı öğrencilere açık olmalıdır.

Yaratıcılığı teşvik etmek istiyorsak, yıllardır alışageldiğimiz laboratuvarların kapısının kilitli tutulması gerektiği fikrinden sıyrılarak, öğrencinin özgürce çalışabileceği alanlar yaratmamız kaçınılmazdır. Öğrenciler derslerini aksatmayacak şekilde öğle aralarında, okul sonralarında ve tenefüslerde maker atölyelerini kullanabilmelidir. Kapıların açık olması, öğrencilerin sahiplenme duygusu ve motivasyonlarını da arttıracaktır.

Yaklaşık bir ay önce çalışmalarımıza başladık. Henüz kısa bir zaman geçmiş olmasına rağmen şimdiden maker öğrencilerim bir çok şey öğrendiler ve yavaş yavaş proje fikirleri birikmeye başladı. Hatta Nisan ayında okulumuzda MakerFaire düzenleyeceğiz.

Bir öğretmen olarak öğrencilerinizin ürettikleri zaman gözlerindeki ışığı görmek ve buna sebep olduğunu bilmenin verdiği hazdan daha güçlü bir duygu bir şey olamaz. Ve okulunuzda maker hareketini başlatmak bu hazzı yaşamanın en doğru yolu.

Maker atölyesi kurmak için ihtiyacınız olan malzeme listesi ise şöyle:

  • Kararlılık

  • Heyecan

  • İnanç

  • Çok çalışmak

Herkese sağlıklı, üretken, mutlu bir yıl diliyorum.

Sevgiyle…

#MakerÖğretmen #MakerÖğrenci http://www.makerogretmen.com

bottom of page